top of page

Eğitimin Temelleri: Masallar

Masal bir anlatı biçimidir.


Gerçeklerle ilgisi zayıftır ve anlattıklarına inandırmak gibi bir iddiası da yoktur.


Dinleyiciler de gerçeklerin dünyasından hayallerin dünyasına kısa bir yolculuk yaparlar.


Onların da inanmak, aldanmak gibi bir beklentisi yoktur.


Tekerleme ile başlayan masalın başı, masalın ortası ve masalın sonu vardır.


Masalın “evvel zaman içinde kalbur saman içinde” gibi ilgili olmayan sözcüklerle başlamasının nedeni hem masal dinleyicisini istenilenin söylenebileceği bir kurgu dünyasına davet etmek hem de dinleyiciyi masala hazırlamaktır.


Masalın asıl bölümünde ise olaylar anlatılır.


Bitiş ise yine tekerlemelerle yapılır.


“Gökten üç elma düşmüş biri anlatana biri kahramana biri de dinleyene…”


Masal kelimesi Arapça mesel kelimesinden dilimize masal olarak geçmiştir, sözlü edebiyat geleneğinin en önemli ürünlerinden biridir.


Olağanüstü kahramanlara, maceralara , büyüsel olaylara yer verir, kulaktan kulağa anlatılarak, bazen zamana uyarak, bazen direnerek ilerleyen bir halk edebiyatıdır.


Kahramanlarından bazıları hayvanlar ve tabiat üstü varlıklar olur, masal ülkesinde geçer, kahraman bazen bir Anka kuşu, bazen dev olur, masal ülkesi Kaf Dağı’dır.


Kahramanlar, yer ve zaman çoğunlukla belirsizdir.


Masallarda sebep-sonuç ilişkisi yoktur.


Olayların neden meydana geldiği bilinmez.


Çocuk edebiyatı da ninniler ve büyükler tarafından anlatılan masallarla başlar.


Kitapların ve dijital dünyanın olmadığı eski zamanlarda hikaye anlatıcıları kültürün, adetlerin, değerlerin ve tarihin koruyucu ve taşıyıcı unsurlarıydılar.


Hikaye anlatıcılığı asırlar boyunca devam etti.


Aslında bu dönemlerde anlatılan hikayeler büyükler içindi.


Ama çocuklar da dinler ve benimserlerdi.


Sanayi devrimiyle beraber tarımla geçinen nüfusun evlerde geçirdiği uzun kış akşamlarının yerini fabrikalarda geçen vardiyalı çalışma yaşamı alıyor ve böylece masalların hedef kitlesini çocuklar oluşturmaya başlıyor çocukluk kavramı öne çıkıyor.


Ama masallar günümüzde yetişkinler için de hala cazibesini koruyor.


Sonraları halk ozanları bu kültürün taşıyıcısı oldular.


Balat yani şarkıyla hikaye anlatma, destan, epik gibi halk masalı türleri doğdu.


15. yüzyılda İngiliz matbaacı Caxton ilk defa büyükler için küçük cep masalları basmıştır.


18. yüzyıla gelinceye değin İngiltere’de etkili olan dinci akım Ouakerizm çocukların sıkı bir disiplinden geçirilmesi gerektiğini savunuyordu.


Çocuklar için hazırlanmış olan kitaplar İncil’den kaynaklanan sonu hep karamsarlıkla biten kitaplardı.


İlk masalların Hindistan’da anlatıldığı ve yazıya geçirildiği düşünülmektedir.


Hint kültürüne ait masal kitaplarının en önemlisi Türkçede Kelile ve Dimne olarak bilinen Pançatantra’dır. (Beş Kitap)


Beydeba’ya ait olan bu eser, ismini içindeki fabllardan birinin kahramanı olan iki çakaldan almıştır.


Doğruluk ve dürüstlüğün simgesi Kelile ile yanlışın ve yalanın simgesi Dimne.


Antropolojik görüş masalların kaynağının tek bir yer olarak gösterilmesine karşı çıkar, aynı kültür seviyesindeki insanların ortak inanç ve yaşayışlarının masalların farklı yerlerde ama birbirine benzer olarak ayrı ayrı meydana geldiğini savunur.


Avrupa'da bilinen ilk masal, fabl metinleri Ezop tarafından anlatıldığı düşünülen fablların derlenmesiyle M.Ö.1. yüzyılda oluşturulmuştur.


Fransız yazar La Fontaine’in “La Fontaine Masalları” olarak bilinen eseri, fabl türünde oluşturulmuş metinlerin en önemlilerindendir.


Charles Pearault Fransa’da halk ağzında dolaşan masalları toplayıp kısaltarak çocuklar için 1697 yılında basmıştır.


Bu masalların içinde Kül Kedisi, Kırmızı Başlıklı Kız, Parmak Çocuk, Çizmeli Kedi, Uyuyan Güzel gibi masallar vardır.


Grimm Kardeşler eski Alman şiir, efsane ve masallarını derleyip kendi üsluplarına göre yeniden yazarak Çocuk ve Yuva Masalları adlı kitapta toplamışlardır.


Derledikleri masallar arasında Hansel ve Gretel, Rapunzel, Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler ve Parmak Çocuk gibi ünlü masallar vardır.


İsveç, Norveç ve Danimarka çocuk edebiyatı yaratıcılık ve zenginlik bakımından dünya ülkelerine göre ön sıralardadır.


Gerçek bir İsveç çocuk edebiyatı 1751-1753 yıllarında Kont Cari Tessin’in yazdığı peri masallarıyla başlamıştır.


Danimarka’da ise dilimize Andersen Masalları olarak geçen ünlü masalların yazarı Christian Andersen’dir.


18. yüzyıl başlarında Fransızca ve İngilizce’ye çevrilen Arap kültürüne ait Binbir Gece Masalları da bütünüyle olmasa bile içinden seçilmiş olan bazı masallarla tüm dünya çocuklarının her dönemde okudukları yapıtlar olma özelliğini kazanmışlardır.


Alaeddin'in Büyülü Lambası, Gemici Sinbad’ın Serüvenleri, Ali Baba ve Kırk Haramiler gibi masallar Binbir Gece Masalları’ndan alınıp çeşitli dillere çevrilmişler ve doğu toplumları kadar batı toplumlarını da etkilemişlerdir.


Masalları Anadolu’da çoğunlukla kadınlar anlatmışlardır ve bunun üzerine masal anası tabiri oluşmuştur.


Boratav’a göre masallarda kadın kahramanlar da erkek kahramanlar kadar etkili olmuşlardır ve güçlü, tuttuğunu koparan, gözünü budaktan sakınmayan genç kız ve kadın tipleri çizilmiştir.


Türk masallarını ilk derleyen Rus Türkoloğu F. Wilhelm Radloff’tur.


1866 ile 1907 yılları arasında Asya Türklerinden derlediği masalları on cilt olarak yayımlamıştır.


Pertev Naili Boratav’ın Wolfram Eberhard ile 1953 yılında yaptığı “Türk Masalları Tip Kataloğu“ ndan sonra Zaman Zaman İçinde ve Az Gittik Uz Gittik adlı eserleri Türk masalları hakkında bilgilere yer vermektedir.


Eflatun Cem Güney ‘de Avrupalı masalcılardan yaptığı çevirilerden başka kendisi de geleneğe uygun olarak masal yazmış ve derlemiştir.

Son Yazılar

Hepsini Gör

Opmerkingen


bottom of page